Çevrimiçi görünürlük oluşturmak için Dijital Pazarlama stratejileri arıyorsanız, bir şey fark etmiş olmalısınız: Tıpkı bir web sitesi gibi, bir blog sahibi olmak artık bir trend değil, bir ön koşuldur. Ama neden? İyi bir blog stratejisi, hedef kitleniz için kaliteli içerik oluşturmak ve paylaşmak, size ve söyleyeceklerinize gerçek bir ilgi uyandırmaktır.
Kitlenizde bu ilgiyi oluşturduktan sonra, olasılıklar sonsuzdur: Blogunuz farklı hedefler için yardımcı bir araç olabilir. Başlıca örneklerden bazıları şunlardır:
Pazarınızda bir etkileyici veya otorite olmak;
Potansiyel bir müşteriye alışveriş yolculuğu boyunca yardımcı olmak;
İş fırsatları yaratmak.
Bu anlatılanlar, pratik bir şekilde, hedeflerinizle uyumlu olacak bir blogun nasıl oluşturulacağını gösterecektir.
Aşağıdaki adım adım talimatları izlemek ücretsiz blog nasıl yapılır sorusuna iyi bir cevap olurken izlemeniz gereken stratejiyi de oluşturur. Nasıl blog oluşturulacağını öğrenmek için adım adım yönergeleri takip edebilirsiniz.
- Neden bir blog oluşturmak istediğinizi tanımlayın
- İçerik üretimini planlayın
- Blog içerik planlaması nasıl oluşturulur?
- Blog adınızı ve etki alanınızı seçin
- Blogu oluşturmak için bir platform seçin
- Bir barındırma sağlayıcısı seçin
- Blogu yükleyin
- Eklentileri ve destek araçlarını seçip yükleyin
- Bir şablon seçin ve yükleyin
- İçerik üretmeye ve yayınlamaya başlayın
- Sonuçlarınızı takip edin ve optimize edin
Neden Bir Blog Oluşturmak İstediğinizi Tanımlayın
Farklı kullanım türlerine izin veren bir araçtan bahsettiğimiz için odaklanmak çok önemlidir. Blogunuzla ne elde etmek istiyorsunuz? En hızlı cevap açıktır: Görünürlük. Ama bu görünürlükle ne yapmak istiyorsunuz? Tek bir hedefiniz olması gerekmez, ancak tüm stratejiyi belirleyeceği için bunları net bir şekilde listelemek önemlidir. Bir işletmeyseniz, blogunuz pazarı eğitmek ve iş fırsatları yaratmak için kullanılabilir. Öte yandan, rekabetçi bir pazarda çevrimiçi bir kurs satıyorsanız, belki de kendinizi bir otorite olarak konumlandırmaya odaklanmalısınız. İnternet üzerinden iş fırsatları için ilgi çekici bir hale getirebilirsiniz. Fark minimal görünebilir, ancak tüm stratejiyi, özellikle bir sonraki konuyu (çok fazla) etkileyecektir.
İçerik üretimini planlayın
Blogunuzun sonunu belirledikten sonra, araçları düşünmenin zamanı geldi: Ne tür içerik üretmelisiniz? İçerik planlamanıza üç ana faktör rehberlik etmelidir: Amacınız: Okuyucuyu eğitmek mi yoksa etkileşim yaratmak mı istiyorsunuz? Okuyucunun okuduktan sonra ne yapmasını istiyorsunuz?Kişiliği: Ne tür şüpheleri var? Google sorgularını nasıl yapıyor? Kullanılan dil nedir? Hangi içerik biçimini tüketmeyi tercih ediyor?Konumlandırmanız: Ses getirmek mi yoksa piyasayı eğitmek mi istiyorsunuz? Tartışmalı veya tarafsız olmak ister misiniz?Bu aşamada kullanabileceğiniz birkaç çevrimiçi araç vardır ve burada tam bir adım adım göz atabilirsiniz, ancak sonunda tüm stratejinizin iyi bir şekilde belgelenmesini istersiniz.
Blog içerik planlaması nasıl oluşturulur?
Hangi sonuçları elde etmek istediğinizi anladıktan sonra, blog içerik planınızı oluşturmanız gerekir. Bu adım, eylem planını etkileyen en iyi stratejiyi tanımlamak için çok önemlidir. Bu planlamaya başlamak için mümkün olan en iyi içeriği oluşturmanıza yardımcı olacak adımlardan geçmeniz gerekir.
İçerik hedefleri oluşturun
Blogun amaçlarını tanımlamanın yanı sıra içerik üretme hedeflerini de belirlemek gerekir. Ve tüm bunlar, sonraki tüm adımları etkileyen birincil faktör olduğundan, satış hunisiyle ilgili olmalıdır. Her içeriğin, hedef kitlenizde ne oluşturmak istediğinize dair net bir amacı olmalıdır. Bazı örnekler:
Piyasayı bir kavram ve onun uygunluğu hakkında eğitmek;
Okuyucu bağlantısı ve marka konumlandırması oluşturmak;
Web sitesi dönüşümünüzü artırın;
Bir açılış sayfasında dönüşüm oluşturun.
Ayrıca, her bir içeriğin oluşturduğu eylemi ölçmenize yardımcı olacak ve nasıl geliştirilebileceğini gösteren iyi tanımlanmış KPI’lara sahip olmak önemlidir.
Kişiliğinizi İyi Tanımlayın
Blog içeriğinizi planlamadan önce, kişiliğin de iyi tanımlanması gerekir. Bununla içerik üretimi, aradığı şeyle bağlantı kurabilir ve değerli bir şey sunabilir. Bu, iletişimin ses tonunu, görsel içeriğin unsurlarını ve özellikle de kullanıcının aradığı cevapları getiren ve soruları cevaplayan temaları etkiler. Bu nedenle, bir kişilik oluşturmanın en iyi yolu, hedef kitlenizle gerçek anketler yapmaktır. İdeal müşteriye mümkün olduğunca sadık bir karakter oluşturmak için bu verileri toplamanın yollarını düşünün.
İsim, yaş, eğitim ve meslek gibi kişisel veriler (eğer stratejiyle ilgiliyse);
Bir bağlantı oluşturmaya yardımcı olan hobiler ve diğer bilgiler;
Şirketinizin çözmeyi amaçladığı hedefler ve sorunlar.
Tüm stratejinizi belgelemelisiniz.
İçerik planlaması sırasında tüm bunların belgelenmesi gerekir. Bu organizasyon, net olmak ve elde edilen sonuçları ölçmek için blogdaki tüm eylemleri takip etmek için hayati önem taşımaktadır.
Ayrıca görsel olarak her içeriğin amacını, kişiliğini, kullanılan stratejileri, analiz edilen KPI’ları ve elde edilen metrikleri anlamak daha kolaydır. Editoryal takvim bile bu belgelere göre planlanmıştır.
Bunun için bazı araçlar çok yardımcı olabilir. Bazıları mutlak suretle bilinmelidir.
Trello: İçeriği Kanban yöntemiyle yönetmenize olanak tanır;
Excel: gerçekleştirilen eylemleri kontrol eder ve sonuçların bir grafiğini sunar;
Google E-Tablolar: Excel’e benzer sonuçlar sağlar, ancak E-Tablolar ile tüm ekibin e-tabloya gerçek zamanlı olarak erişimi vardır;
Google Keep: sanki renkli post-it’lermiş gibi not defterleri aracılığıyla görevlerin yönetilmesine yardımcı olur;
Mindmeister: Fikirleri ana hatlarıyla belirtmek ve strateji haritalarını belgelemek için zihin haritaları oluşturur.
Bu nedenle üretimin kurum içi veya dış kaynaklı olmasına bakılmaksızın mutlaka belgelendirin. Blog için içerik planını oluşturduktan sonraki adım, kullanıcıyı çekmektir ve seçilen alan tüm farkı yaratır.
Bununla birlikte, daha pratik adımlara geçebiliriz.
Blog adı ve etki alanı seçimi oldukça önemlidir.
Önemli bir teknik ayrıntıyı açıklığa kavuşturmak için hızlı bir mola. Ayrım gözetmeksizin kullanılmasına rağmen, alan ve adres aynı şey değildir! Etki alanı, belirli bir web sitesini tanımlayan bir dizi, yani bir dizi karakterdir. Adres, belirli bir sayfaya veya kaynağa işaret eden herhangi bir dizedir. Adres, aranan öğeyi tanımlamak için dizinler ve alt alanlar içerebilir.
Alan Adı Seçimi
Henüz alan adınız yoksa endişelenmeyin: Alan adı seçimi göründüğünden daha kolay bir işlemdir. Özellikle blogunuzun hedefini, kişiliğini ve konumunu tanımladıktan sonra. Buradaki fikir, blogunuz için bir ad seçmektir: Hatırlanması kolay, hızlı ilişkilendirilmesi ve kapsanan konularla uyumlu olması ise oldukça önemlidir.
Pek çok kişi şu soruyu yöneltmektedir. Birincil alan anahtar kelimeme ihtiyacım var mı?
Bir süre önce, alan adının sıralama potansiyeli üzerinde ilgili bir etkisi vardı. Belki de “ana anahtar kelimeniz adresinizde görünmelidir” gibi kurallar duymuşsunuzdur.
Neyse ki, o zamanlar geride kaldı ve Google artık alan adına herhangi bir ağırlık uygulamıyor. Ancak bu, dikkatli olmanıza gerek olmadığı anlamına gelmez.
Yasal Alan Adı Seçmek İçin Bazı İpuçları
Ünsüzlerin sıralandığı, sesli harflerin atlandığı, telaffuzu ve yazılması zor kelimeleri karıştırmaktan kaçının;
Mantıklı, hatırlaması kolay kelimelerin bir kombinasyonunu arayın;
Blogun hedefini göz önünde bulundurun;
Blogun etki alanı ve başlığı aynı olmak zorunda değildir, ancak ilişkili olmalıdırlar.
Buradaki amacımızın, blogunuzu açıkça tanımlayan ve okuyucunuzun kafasını karıştırmayan bir ad elde etmek olduğunu unutmayın.
Bu nedenle, blogunuzun başlığı “Dünyadaki en iyi çağdaş İskoç tango blogu” ise, örneğin “tangoescoces.com” muhtemelen iyi bir seçenek olacaktır.
Etki Alanını Kaydetme
İsim seçimi gerçekleştirildikten sonra belli kontrollerin yapılması gerekir. Şimdi satın alınabilir olup olmadığını kontrol etme ve adınıza veya şirket adınıza kaydetme zamanı geldi demektir. Etki alanını kaydetmek için tüm yolların sağlıklı bir biçimde izlenmesi gerekir. Aynı anda farklı ülkelerde arama yapan ve satın alan birkaç alan adı kayıt sitesi vardır. Size en uygun olanı seçmekten çekinmeyin, ancak her zaman şirketin internetteki itibarını, aleyhine yapılan şikayetleri ve yanıtlarını kontrol edin. Alan adının kaydedilebilmesi için Türkiye’de pek çok domain şirketi bulunmaktadır. İnternet üzerinden hangi şirket ile anlaşacağınızı tespit edebilir ve domain kayıt işlemi gerçekleştirmek için anlaşmalarınızı sağlayabilirsiniz.
Blogu Oluşturmak İçin Bir Platform Seçin
Birçok kişi, önceki adımdan doğrudan bloglarını barındırmaya geçer. Ancak, bunu yapmadan önce, hangi yapının çalışmasını sağlayacağını bilmeniz gerekir. Ve bu yapı CMS olarak bilinir. Kısaltma, en hafif tabirle İçerik Yönetim Sistemi anlamını taşımaktadır. Bu sistem, blogunuzun perde arkasında çalışan çerçevedir. Sayfalar oluşturan, bağlantılar oluşturan, içeriği gezilebilir hale getiren ve sayfalarınızı, gönderilerinizi, bağlantılarınızı ve yorumlarınızı yönetmenizi sağlayan program anlamına da gelebilmektedir.
Aşağıda bazı CMS’leri öne çıkarmış olsak da, bu kılavuz WordPress’e (aşağıdaki listenin sonuncusu) odaklanacak ve bunu sıfırdan blog oluşturmaya bir örnek olarak kullanacağız!
Bugün en popüler sistemlerden bazılarını inceleyerek işe başlayabilirsiniz.
WIX
İşe öncelikli olarak platform seçimi gerçekleştirerek başlamalısınız. Bunun için yine Türkiye’de ya da Avrupa’da hizmet veren platformlardan birini seçerek devam edebilirsiniz.
Birçok kişi, önceki adımdan doğrudan bloglarını barındırmaya geçer. Ancak, bunu yapmadan önce, hangi yapının çalışmasını sağlayacağını bilmeniz gerekir. Ve bu yapı CMS olarak bilinir.
WIX, 2006’da oyuna nispeten geç girdi. Ancak İsrailli şirket, son yıllarda Brezilya pazarında popülaritesinin arttığını gördü. Bunun ana nedeni, burada iki yüksek talep olan sanal mağazalar ve portföyler oluşturmak için yarı hazır şablonlara sahip olmasıdır. Blog sayfası oluşturmak için WIX kullanılabilir platformlardan biri olarak bilinmekte ve yaygın olarak kullanılmaktadır.
Yakın zamana kadar, WIX sayfaları, büyük ölçüde, sevdiğiniz kırmızı şortlardan daha eski olan Flash kaynaklarına güveniyordu. Teknoloji yükseltmesine, bu özelliklerin HTML5’e taşınmasına rağmen, sayfalar hala daha yavaş yüklenme eğilimindedir ve bu da Google sıralamalarını etkiler. Kullanıcılar blog için farklı temalar ve şablonlar kullanabilmekte hatta ücretli temalara da geçiş sağlayabilmektedir. WIX altyapısı, kullanıcılara farklı ara yüzler sunarak deneyimi de artırmaktadır. WIX’te ücretsiz bir seçenek de vardır, ancak sayfanıza ek öğeler yüklemenin yanı sıra herhangi bir profesyonellik yanılsamasını ortadan kaldıran reklamlarla desteklenmektedir.
SquareSpace
SquareSpace, esas olarak Youtube’daki eğitim kanallarını finanse eden çok havalı bir pazarlama pozisyonu nedeniyle zemin kazanıyor. Görsel öğeler ve tasarım üzerinde çok ağır bir etkisi olan bir CMS’dir. Mağazaların, blogların ve web sitelerinin güzel ve sofistike ara yüzler oluşturmasını kolaylaştırır. Örneğin bir fotoğrafçı veya tasarımcıysanız, kesinlikle beğeneceksiniz. Bir başka güzel avantajı da, içeriğinizi dışa aktarmak için çok eksiksiz araçlara sahip olmasıdır. Yani başka bir CMS’ye geçiş yapmak istiyorsanız bunu büyük bir sorun yaşamadan yapabilirsiniz. Dezavantajı fiyattır. Kişisel bir web sitesi ayda 12 dolardan başlar. İş için 18 dolar ve e-ticaret için 26 dolar gibi rakamlardan bahsedilmektedir.
Blogger
Blogger, Google’ın CMS’sidir. Yakın zamana kadar adı Blogspot olarak bilinmekteydi. Bu nedenle, Google uygulamalarıyla çok iyi entegre edilmiştir. Aslında, zaten Gmail’iniz varsa, zaten bir Blogger hesabınız da var demektir. Blog oluşturmak için blogger ile hemen işe başlayabilirsiniz. Google Ads ile entegrasyon da inanılmaz derecede basittir. Blogger’ın avantajları, sayfaları çok hızlı bir şekilde dizine eklemesi ve ayrıca öğrenmesi ve çalıştırması çok kolaydır. Tabii dezavantajlarından da bahsetmek mümkündür. Dezavantajları, özelleştirme ve büyüme için sınırlı kapasitedir. Bu, geliştirme olanaklarınızı gerçekten sınırlar. Google, GMail ve Google Haritalar’ın resmi blogları bu platformda çalışır, ancak bu platformu kullanarak bu seviyeye ulaşacağınıza güvenmek, çok doğru bir sonuç getirmez. En azından zamanı geldiğinde verilerinizi dışa aktarmanıza ve başka bir yere taşımanıza olanak tanır. Google Apps kullanan herkes için ücretsizdir.
Joomla ve Drupal
Sadelik meraklılarını korkutmak için, bu iki CMS’yi burada aynı kategoriye koyabiliriz. Farklı özelliklere sahip olmasına rağmen, bunun için iyi bir nedenden bahsedilebilir. Her ikisi de çok aktif bir topluluk tarafından desteklenir ve çok sayıda sayfayı ve isabeti yönetecek olanlar için çok güzel olanaklar sunar. Joomla ve Drupal ile blog oluşturmak da WIX kadar basit yöntemlerden biri olarak belirlenebilir. Joomla gibi sistemler, daha yeni başlayanları caydıran bir öğrenme eğrisi ile daha karmaşık sistemler olarak bilinirler. Her ikisi de, kullandığınız herhangi bir sunucuda, CMS’nin kendisi için ödeme yapmadan barındırılabilir. Böylece hostun sunduğu özelliklere göre maliyetleriniz değişiklik gösterecektir.
WordPress
İçerik üretimiyle ilgili akla ilk gelen altyapılardan biri de WordPress’tir. WordPress, dünyada en çok kullanılan CMS’dir. CMS pazar payının yaklaşık %60’ına sahip olduğu tahmin ediliyor! Bazıları bunun saf bir CMS olmadığını, sadece bir blog platformu olduğunu iddia ediyor ama bu bizim için önemli değildir. Gerçek şu ki, açık kaynak karakteri, çevresinde kesinlikle harika bir ekosistemin yaratılmasına izin verir.WordPress‘i neredeyse her tür web sitesine, sosyal medyaya dönüştüren milyonlarca tema, eklenti ve uzantı var. WordPress.com barındırılan seçeneğine ek olarak, kendi wordpress kurulumunuzu istediğiniz sunucuda barındırmak mümkündür, bu da size bilgileriniz ve sayfalarınız üzerinde tam kontrol sağlar. Kullanıcıların tüm bu işlemlerden sonra web sitelerini barındırmaları gereken bir alana ihtiyaçları bulunur.
Bir Barındırma Sağlayıcısı Seçin
Çok pratik bir şekilde barındırma, bir web sitesinin veya blogun internette kullanılabilir olmasını sağlayan şeydir. Bu nedenle, bu tür bir hizmetle çalışan şirketler, web sitelerini çevrimiçi tutmaktan ve orada bulunan tüm içeriği depolamaktan sorumludur. Farklı barındırma türleri ve bunları sunan birçok sağlayıcı vardır. Ancak durumunuz için en iyisini seçmek için bilmeniz gerekenler nelerdir? Hosting seçerken nelere dikkat edilmelidir? Sorusu kullanıcılar tarafından sıklıkla sorulur.
Dikkate Alınması Gereken Önemli Faktörler
Denildiği gibi, bu kısım için piyasada satıcı sıkıntısı bulunmaz, ancak blogunuz için bir ana bilgisayarın önemini düşünerek, seçeneklerinizi nasıl değerlendireceğinizi bilmek önemlidir. Seçtiğiniz CMS ile uyumluluğa ek olarak aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurun.
Fiyat: Bu nokta o kadar açık ki burada olmaması gerekiyor, değil mi? Pek değil. Mantık en ucuzunu seçmek değil! Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta hosting fiyatları değil, sisteminiz ile ne kadar entegre olduğudur. Kararınızı kapatmadan önce aşağıdaki noktalara bir göz atın ve ardından maliyeti hesaba katın.
Destek: Belki sürecin ortasında sorularınız var. Belki bir şeyler ters gider ve sitenizde açıklayamadığınız şifreli bir hata ekranı veya davranışı ile karşılaşırsınız. Bu yüzden hosting satın aldığınız şirketin ne kadar destek verdiği oldukça önemlidir. 7/24 yayında olan bir web sayfasının saldırıya uğraması sonucunda bile mutlaka hosting desteği alınabilir olmalıdır. Aksi takdirde kullanıcı deneyimi de eksilere düşecek ve sayfa ziyaretleri de azalacaktır. Bu sebepten en iyi destek veren hosting firmaları araştırılmalı ve mutlaka bu firmalar arasından seçim yapılmalıdır.
Bu firmalar arasından yardım edecek kimse var mı? İletişim şekilleri nelerdir? E-postalara makul bir süre içinde yanıt verme taahhüdü var mı? Bu koşulların mutlaka kontrol edilmesi gerekmektedir. Barındırma hizmetinizin kötü desteğe sahip olduğunu öğrenmenin en kötü zamanı, ihtiyacınız olduğu zamandır.
Tüketici değerlendirmesi
Facebook sayfaları, tartışma grupları ve hatta Twitter gibi sitelere gidin. Pazarın ev sahibini nasıl gördüğüne dair dışarıdan bir görünüm arayın. Örneğin cevaplanmayan çok sayıda şikayet varsa, farklı olacağınızı düşünmek için hiçbir neden yoktur. Alan sayısı, depolama alanı ve kullanılabilir bant genişliği gibi faktörlerin kontrolü mutlaka sağlanmalıdır.
Kişisel bir blog mu başlatıyorsunuz yoksa tüm şirketinizi temsil edecek bir proje mi? Yayınlanacak başka projeler var mı?
Barındırma ile ilgili gerçek ihtiyaçlarınızı bilmek, daha iyi bir seçim yapmanıza yardımcı olur. Şüphe duyduğunuzda, bant genişliği bant genişliği ve depolama (depolama) açısından eşdeğer planları karşılaştırmaya çalışın. Planların adlarına güvenmeyin (iş, profesyonel ve kurumsal gibi).
Kontrol Paneli
Bu, yalnızca çok geç olduğunda fark ettiğiniz sorunlardan biridir. Ana bilgisayar sitesinde, sitelerin kontrol panelinin nasıl göründüğünü görmeye çalışın. Şüphesiz, cPanel şablonu iyi, kullanımı kolay bir teknoloji referansıdır. Ev sahibi bazı belirsiz teknolojiler kullanıyorsa ve anlamadığınız arayüzlere sahipse, saatlerce desteğe bağlı kalmaya veya teknik belgeleri okumaya hazır olun. Bu durumdan kaçınmak istediğinizi hayal edebilirsiniz; ancak seçeceğiniz şirket bu konularda da size destek sunmalıdır.
Ek Hizmetler
Bazı ana bilgisayarlar, birkaç farklı CMS için yukarıda bahsettiğimiz “tek tıklamayla yükleme” özelliğine sahiptir. Örneğin, kişiselleştirilmiş e-postaları ayarlamak için sihirbazları da vardır. Bu, yeni başlayanlar ve komut dosyalarına ve kurulumlara saatler harcamak istemeyenler için hayatı çok daha kolay hale getirir.
Piyasadaki Bazı Tedarikçiler
Burada farklı barındırmaların daha eksiksiz bir karşılaştırmasına göz atabilirsiniz, ancak pratik amaçlar için bugün mevcut olan en iyi çözümlerden bazılarına bakın. WordPress, ücretsiz bir blog sitesi açma konusunda mutlaka tercih edilmesi gereken platformlardan biridir. Kullanıcıların çoğu da işe WordPress ile başlamakta ve daha sonra diğer platformlar üzerinden yayınlarına devam etmektedir.
